Söz konusu dönemde, Çin’in Rusya’ya ihracatı yüzde 63,2 artarak 71,8 milyar dolara çıkarken, Çin’in Rusya’dan ithalatı yüzde 13,3 artarak 83,3 milyar dolara yükseldi.
Putin ve Şi, Yeni Kalkınma Bankası (NDB) da dahil olmak üzere BRICS üzerinden Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) alternatif finansal kuruluş ve sistemler oluşturma çabalarında da ortaklıklar yürütürken ulusal para birimleriyle ticareti artırmanın yollarını arıyor.
Batı’nın Rusya’ya yönelik artan yaptırım baskısıyla bazı Rus enerji şirketleri bölgedeki varlıkları ve ihracat pazarlarını önemli oranda kaybederken Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatında önemli yer tutan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatları da düzenlenen sabotajların ardından atıl duruma düştü.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Çin de; büyüyen pazarı, kayda değer nüfusuyla Rusya’nın, özellikle enerji ihracatında, öncelikli güzergahı haline geldi.
Rusya’nın Çin’e “Sibirya’nın Gücü” adlı boru hattı üzerinden doğal gaz sevkiyatı 2022’de 15,5 milyar metreküp seviyesinde gerçekleşirken, bu yıl söz konusu hacmin 22 milyar metreküpe ulaşması bekleniyor.
Yıllık 38 milyar metreküp kapasiteye sahip Sibirya’nın Gücü boru hattıyla doğal gaz sevkiyatına yönelik 30 yılı kapsayan anlaşma, Rusya ile Çin arasında 2014’te imzalanırken hattın 2025 itibarıyla tam kapasiteye ulaşması bekleniyor.
Enerji kaynakları, Rusya’nın Çin’e yönelik toplam ihracatında yüzde 80’lik paya sahip.
Çinli şirketler, Rusya’yı terk eden Batılı şirketlerin yarattığı boşluğu doldurmaya çalışırken, bu alanda otomobil piyasasındaki gelişmeler ön plana çıktı.
Bu yılın ilk 7 ayında Çin’in Rusya’ya otomobil ihracatı 405 bin adetin üzerine çıkarak, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 470 artış gösterdi.
Çin, başta cep telefonları ve iletişim ekipmanları olmak üzere Rusya’nın aynı zamanda en büyük elektrikli ve elektronik ekipman tedarikçisi konumunda.
– İkili ticarette yuan ve rublenin payı artıyor
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı verilerine göre, Çin ile Rusya arasındaki ikili ticarette yuanın payı 2023’ün ilk yarısında yüzde 75 olurken, rublenin payı yüzde 15 seviyesinde.
G7 ülkelerinin, geçen ay isim vermeden üçüncü taraf ülkelere yönelik, “saldırgan tavırlar içindeki” Rusya’ya her türlü yardımı durdurmaları, aksi takdirde ağır maliyetlerle karşı karşıya kalabileceklerine dair çağrısı, “Çin’e karşı” olarak algılanmıştı.