‘Keşke’ dememek için harekete geç!
Efnan Atmaca – “Hiçbir medeni devlet yoktur ki ordu ve donanmasından önce iktisadiyatını düşünmüş olmasın. İstiklalin tamamiyeti ancak istiklal-i mali (ekonomik bağımsızlık) ile mümkündür” sözünü hatırlatıp Türkiye’nin bugünkü durumunu anlamaya çalışsa ya da “Dünyada her şey için maddiyat ve maneviyat için ve muvaffakiyet için en hakiki mürşit bilimdir; fendir. Bilim ve fenden başka kılavuz aramak gaflettir; bilgisizliktir; doğru yoldan sapmadır” ifadesini tekrar edip neler başardığımızı sorgularsa…
Evren Bingöl ile Anıl Helvacı’nın yazdığı, Başak Kıvılcım Ertanoğlu ile Ümit Erlim’in yönettiği Nur Ger’in rol aldığı “Keşke”, 100 yıl sonra ülkenin durumunu görmek isteyen Atatürk ile çağdaş bir Türk kadınının sohbetinden oluşuyor. Atatürk’ün hologram oyuncu aracılığıyla sahnede yer aldığı “Keşke” için aynı zamanda Yanındayız Derneği’nin kurucusu olan Nur Ger, “Bu ülkeye borcumu ödemek üzere bireysel sosyal sorumluluk projem” diyor.
Nur Ger’in canlandırdığı çağdaş Türk kadını atasına Türkiye’nin geçtiği yolları; onun ideallerine sahip çıkıp çıkamadığımızı; açtığı yolda, gösterdiği hedefe ne kadar yaklaşıp yaklaşamadığımızı anlatıyor. Ama her şeyden önce özellikle kadınlar olarak ona duyduğumuz büyük minneti gösteriyor. “Keşke”, 100 yılını geride bıraktığımız Cumhuriyet’in ne anlama geldiğini kendi içimizde sorgulatan, bu ülke için ne yaptığımızı düşündürten bir proje. Atatürk’ün “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir” sözünü tekrar edip hepimize gün gelip “Keşke” dememek için harekete geçmemiz gerektiğini anlatıyor. Umarım çok kişiye, özellikle de çocuklara ulaşır. Umarım Atatürk’ün “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” öğüdüne sahip çıkmamız için hatırlatma olur.