Sirklerin ve gösterilerin dünyanın dört bir yanında büyük ilgi gördüğü dönemde; seyirciler, “Çift Gövdeli Adam” olarak tanınan Jean Libbera’nın vücudundan çıkan ikizi Jacques’a büyük bir ilgi duyuyordu. Eşi benzeri olmayan böyle bir durumun nasıl yaşandığı ise merak konusu.
Kafası, kardeşinin midesine gömülü olan Jacques’ın hayatta kalması tamamen Jean’in bedensel işlevlerine bağlıydı. Bu durum, Jean’in yaşamı boyunca ikizini taşımanın zorlu yükünü omuzlamasına neden olmuştu.
Jean Libbera, 1884’te karnına bağlı olarak doğmuş bir ikizle dünyaya geldi.
Jean, 13 kardeşten biriydi ve karnına bağlı olarak doğan Jacques, rahimde asimetrik olarak gelişip daha küçük olanın daha büyük ve gelişmiş olana bağlanması sonucu ortaya çıkmıştı. Bu durum, yapışık ikizler arasında son derece nadir görülen bir durumdur.
Yapışık ikizler genellikle rahimde öldükleri için günümüzde doktorlar, hayatta kalan ikizin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için parazitik ikizi doğumdan sonra alırlar. Ancak 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında tıp bu kadar gelişemediği için parazit ikizlere sahip insanlar genellikle bedenlerine bağlı kardeşleriyle sirk ve gösterilerde yer alırlardı. Jean Libbera da bu kişilerden biriydi.
Libbera, hayatı hep iki kişilik yaşadı.
Onun bu durumu, evlenmesine ve kendine bir hayat kurmasına engel olamadı. Evlendi, dört çocuk sahibi oldu. Hayatını bedenindeki ikiziyle geçirirken 50 yaşında öldü. Hayatıyla ilgili çok az bilginin bulunması da kendisine olan gizemi koruyor. Hayatının neredeyse tamamını sirklerde, insanları şaşırtacak şekilde geçiren Libbera, zamanla “Çift Gövdeli Adam” olarak anılmaya başlandı.
Garip vücuda sahip insanların sergilendiği bir sirkte ömrünü çürüten Libbera, dünyanın dört bir yanından meraklı izleyicilere karnındaki ikizini sergiledi.
Gösterilerde ‘ölü’ kardeşi de kostüm giyiyordu.
Fotoğrafçı Diane Arbus’un ifadesine göre insanların Jean Libbera’yı gördüklerinde gerçekten bayılıp bayılmadıkları bilinmiyor. Libbera, bir fotoğrafta smokin giymiş, karnına bağlı parazit ikizi ise küçük rugan ayakkabılar giymiş olarak görülüyordu.
İkizi Jacques’ın iki kolu ve iki ayağı vardı. Rapora göre ise Jacques ölü değildi ve hatta hareket edebiliyordu. Yaşamsal faaliyetleri yalnızca kardeşine bağlı olan Jacques, dolaşım ve sinir sistemleri dahil olmak üzere her şeyi Jean ile paylaşıyordu.
Kafası midesine gömülüyse nasıl hayatta kalabiliyordu?
Marc Hartzman’ın “American Sideshow” kitabına göre Libbera’nın performanslarında dağıtılan broşürler, kapsamlı bir röntgen filminin Jacques’in kısmen oluşmuş kafasının Jean’in midesine gömülü olduğunu gösteriyor. Ancak bu bilgilerin ne kadar gerçek ve ne kadarının gösteri dünyası için abartıldığını tam olarak bilmek zor.
Jean, sahnede olmadığı zamanlarda nispeten normal bir hayat sürdü; gösteri dışında kardeşini bir pelerinle örtüyordu. Fakat yaşı ilerledikçe gösteri dünyasına da veda ederek İtalya’ya yerleşti, 50 yaşında ise kardeşiyle dünyaya veda etti.
Diğer ilgili içeriklerimiz: